İŞ & ÇALIŞMA HUKUKU - İŞE İADE DAVASI
“... Somut olayda, davacının iş sözleşmesi, biten projeler sebebiyle istihdam olanağının kalmadığı gerekçesine dayanılarak, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi uyarınca işletme gereklerinden kaynaklanan geçerli sebebin bulunduğu iddiasıyla işverence feshedilmiştir. Mahkemece, özellikle, İzmir 2. İş Mahkemesi’nin 2015/80 esas sayılı dava dosyasında alınan bilirkişi kurulu raporuna dayanılarak, davalı şirketin 2014 yılında üretim faaliyetlerinin azaldığı, istihdam fazlası işçilerin çıkarılması ile üretim maliyetlerinin alınan tedbirler bağlamında aşağı sınırlara çekilmesi sonucunda, şirketin karlılık durumunu koruduğu gerekçesiyle, feshin geçerli sebebe dayandığı kabul edilmiştir.
Mahkemece, karar gerekçesinde işaret edilen, emsal nitelikteki, İzmir 2. İş Mahkemesi’nin 2015/80 esas sayılı dosyasında yürütülen davada, aynı bilirkişi kurulu raporuna dayanılarak, benzer gerekçe ile feshin geçerli sebebe dayandığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, söz konusu karar, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 22.09.2016 tarihli ve 2016/9570 esas, 2016/14674 karar sayılı kararıyla, ayrıntılı gerekçe açıklanarak, istihdam fazlalığının somut verilerle ortaya konulmadığı, bu konuda alınan kararların tutarlı biçimde uygulanmadığı ve feshin son çare olduğunun kanıtlanamadığı sonucuna ulaşıldığından, bozularak ortadan kaldırılmış ve işçinin işe iadesine kesin olarak karar verilmiştir. Nitekim, aynı sebeple iş sözleşmesine son verilen işçilerin açmış oldukları işe iade davalarında, mahkemelerce verilen işe iade kararları da Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nce onanmıştır. Eldeki dava dosyası bakımından, emsal nitelikteki davalarda ulaşılan sonucun aksi yönünde karar verilmesini gerektirir bir durumun bulunmadığı da gözetildiğinde, işverence yapılan feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesi hatalı görülmüştür...” YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ E.2017/439 K.2017/803 T.24.01.2017