AMELİYAT ÖNCESİ, AMELİYATIN ŞEKLİ VE RİSKLERİ KONUSUNDA AYDINLATILMIŞ ONAM DÜZENLENMESİ HUSUSU
İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
19. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2017/3010
Karar Numarası: 2018/381
Karar Tarihi: 05.03.2018
"...Dava, yanlış ameliyat neticesinde maddi ve manevi kayba uğradığından bahisle davacının talep ettiği maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davanın temeli vekillik sözleşmesi olup özen borcuna aykırılığa dayandırılmıştır. Vekil vekalet görevine konu işi görürken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden sorumlu değil ise de bu sonuca ulaşmak için gösterdiği çabanın yaptığı iş ve işlemlerin davranışların, özenli olmayışından doğan zararlardan dolayı sorumludur o nedenle doktor ve hastanenin meslek alanı içinde olan bütün kusurları hafif de olsa sorumluluğunun unsuru olarak kabul edilir. Dosyada bulunan bilirkişi raporlarında olayın komplikasyon sınırları içinde kaldığı belirtilerek davalıların sorumlu olmadığı bildirilmişse de davacının ameliyat öncesi ameliyatın şekli ve riskleri konusunda bilgilendirildiğine ilişkin aydınlatılmış onam düzenlendiğine dair mahkemece davalılardan herhangi bir delil sorulmamıştır. Salt ameliyata rıza göstermek (onama alınması) yeterli değildir. Ayrıca komplikasyonların da izah edilmesi gerekmektedir. Bu nedenle aydınlatılmış rıza ifadesi kullanılmaktadır. Hekim Etiği Yönetmeliği'nin 26. maddesinde bu konuda düzenleme bulunmaktadır. Davacı da istinaf talebinde aydınlatılmış onamının incelenmediğine dayanmaktadır. Aydınlatılmış onam hususunda ispat külfetinin davalı tarafta olması nedeniyle ameliyat sonrası oluşan arazların komplikasyon olduğu belirlenmesi halinde aydınlatılıp aydınlatılmadığı üzerinde durulması gerekmektedir. (Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/29446 Esas, 2014/13272 Karar sayılı ilamı) Davalının bu konudaki delilleri toplanmalı ve ilk derece mahkemesinin bu yönüyle değerlendirme yaptıktan sonra hasıl olacak sonuca göre gerekirse maddi tazminat hususunda bilirkişi incelemesi yaptırıp denetime tabi bir karar vermesi de gerekmektedir. Bu nedenle istinaf talebi yerinde olup ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak eksikler giderilmek üzere iadesine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur."