(312) 440 97 92 (pbx)
·
info@tumoglu.av.tr
·
Pzt-Cts 09:00-18:00
İLETİŞİM

Yayınlar & Haberler

BORDRO HİLESİ, FAZLA MESAİ ÜCRETİ İSTEMİ

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

Esas Numarası: 2021/12852

Karar Numarası: 2022/1015

Karar Tarihi: 25.01.2022

BORDRO HİLESİ

FAZLA MESAİ ÜCRETİ İSTEMİ

Özeti: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin Suudi Arabistan'daki işyerinde ve Cezayir'deki işyerinde topograf olarak çalıştığını, dini bayramların ilk iki günü hariç tüm ulusal bayram genel tatil günlerinde çalıştığını, fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil günlerinin ücretlerinin ödenmediğini, davacının yıllık izinlerinin de kullandırılmadığını, iş bitimi nedeniyle iş sözleşmesinin feshedildiğini ve kısmen tazminat ödendiğini, tüm haklarını aldığına dair belge imzalatılarak ülkeye gönderdiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı, davacının bildirimsiz olarak iş sözleşmesine son verildiğini ve kıdem tazminatı ihbar tazminatı ödendiğini, kıdem ve ihbar tazminatı isteminin yersiz olduğunu, işçilerin tüm hak edişlerinin avansların, fazla mesai ücretinin, hafta tatili ücretinin, ulusal bayram genel bayram tatil ücretlerinin dökümünü ayrıntılı gösteren bordrolara uygun olarak işçilerin banka hesaplarına ödendiğini, davacının yıllık izinlerini de kullandığını beyanla davanın reddini istemiştir. Davalı işyerinde bordro hilesi bulunduğu anlaşılmakla, bordro hilesinin söz konusu olduğu hallerde bordrodaki (fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti gibi) tahakkuklar aslında gerçekte bu çalışmaların karşılığı olan ücretler olmayıp, işçinin temel ücretinin bir parçası olduğundan, bu tahakkuk miktarları hiç dikkate alınmadan sonuca gidilmesi gerekmektedir. Bu nedenle dava konusu alacakların hesaplanması, fazla mesai ve hafta tatili alacağı bakımından davalı tanık beyanlarına davacının aylık 42 saat fazla mesai yaptığı ve ayda iki hafta tatilinde çalıştığı kabul edilerek fazla mesai ve hafta tatili alacaklarının hesaplanması gerekli iken yazılı gerekçe ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

, , ,